Hollanda'da 1 Mayıs Neden Tatil Değil?

  • Özel Günler
  • 5 ay önce yayınlandı

Türkiye’de ve dünyanın pek çok ülkesinde coşkuyla kutlanan, işçi hakları ve dayanışmasının sembolü olan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın Hollanda takviminde neden resmi bir tatil günü olarak yer almadığı sıkça merak edilen bir konu. Özellikle Türkiye’den Hollanda’ya gelmiş veya Hollanda ile ilgilenen pek çok kişi için bu durum şaşırtıcı olabilir. Bu yazıda, Hollanda’nın bu konudaki farklı yaklaşımını mercek altına alacak; resmi tatil günlerini, 1 Mayıs’ın tarihsel arka planını, resmi tatil olmamasının ardındaki nedenleri, günümüzde nasıl anıldığını ve komşu ülkelerle karşılaştırmasını ele alacağız. Gelin, bu ilginç kültürel farklılığın detaylarına birlikte bakalım.

Önce Temel Bilgiler: Hollanda’nın Resmi Tatil Günleri Hangileri?

Hollanda’da 1 Mayıs’ın neden tatil olmadığını anlamak için öncelikle hangi günlerin resmi tatil olarak kabul edildiğini bilmek önemlidir. Hollanda hükümeti tarafından tanınan resmi tatil günleri listesi incelendiğinde, 1 Mayıs’ın (Hollandaca: Dag van de Arbeid) bu listede yer almadığı görülür. Bazı kaynaklarda 1 Mayıs, “diğer önemli tarihler” veya “ilginç veriler” başlığı altında listelenir, ancak resmi veya yasal bir tatil günü statüsünde değildir.  

Hollanda’daki resmi tatil günleri genellikle Hristiyanlık takvimine dayalı günler (Paskalya, Pentekost, Noel gibi) ile ulusal öneme sahip günlerden (Kral Günü, Kurtuluş Günü gibi) oluşur. İşte 2025 yılı için örnek bir liste:

Hollanda Resmi Tatil Günleri (Örnek: 2025)

TarihTatil Adı (Hollandaca)Türkçe / İngilizce KarşılığıGün
1 Ocak 2025NieuwjaarsdagYılbaşı GünüÇarşamba
18 Nisan 2025Goede VrijdagKutsal Cuma¹Cuma
20 Nisan 2025Eerste PaasdagPaskalya PazarıPazar
21 Nisan 2025Tweede PaasdagPaskalya PazartesisiPazartesi
26 Nisan 2025KoningsdagKral Günü²Cumartesi
5 Mayıs 2025BevrijdingsdagKurtuluş Günü³Pazartesi
29 Mayıs 2025HemelvaartsdagGöğe Yükseliş GünüPerşembe
8 Haziran 2025Eerste PinksterdagPentekost PazarıPazar
9 Haziran 2025Tweede PinksterdagPentekost PazartesisiPazartesi
25 Aralık 2025Eerste KerstdagNoel Günü (1. Gün)Perşembe
26 Aralık 2025Tweede KerstdagNoel Günü (2. Gün)Cuma

Notlar: ¹ Goede Vrijdag (Kutsal Cuma) resmi bir tatil günü olmasına rağmen, çalışanların bu günde ücretli izinli olup olmayacağı genellikle Toplu İş Sözleşmesi (CAO) veya iş sözleşmesine bağlıdır. Herkes için otomatik bir tatil değildir. ² Koningsdag normalde 27 Nisan’dır, ancak 27 Nisan Pazar gününe denk gelirse bir gün önce (Cumartesi) kutlanır. ³ Bevrijdingsdag (Kurtuluş Günü) her yıl resmi bir tatil günüdür, ancak çalışanların ücretli izinli olup olmadığı genellikle CAO’ya bağlıdır. Birçok CAO’da sadece 5 yılda bir (sonu 0 veya 5 ile biten yıllarda, örn. 2025, 2030) ücretli izin hakkı tanınır. 2025 bir “lustrum” yılıdır.  

Bu liste ve notlar, Hollanda’daki önemli bir noktayı vurgular: Bir günün “resmi tatil” olması, o günün herkes için otomatik olarak ücretli bir izin günü olduğu anlamına gelmez. Hollanda’da çalışanların belirli bir resmi tatilde izinli olup olmayacağını belirleyen genel bir yasa yoktur. Bu durum, büyük ölçüde sektörel Toplu İş Sözleşmeleri (CAO – Collectieve Arbeidsovereenkomst) veya bireysel iş sözleşmeleri ile düzenlenir. Bu, Hollanda’nın işçi hakları ve çalışma koşulları konusundaki müzakereye dayalı yaklaşımının bir yansımasıdır; tatil günleri gibi konular genellikle merkezi yasalar yerine işverenler ve sendikalar arasındaki sektörel anlaşmalarla belirlenir. Bu durum, bazı diğer ülkelerdeki uygulamalardan belirgin bir farklılık gösterir ve 1 Mayıs’ın statüsünü anlamak için kritik bir bağlam sunar.  

İşçi Bayramı’nın Kökenleri: Küresel Bir Hikaye, Hollanda Dokunuşu

1 Mayıs İşçi Bayramı’nın kökenleri, 19. yüzyılın sonlarındaki sanayi devrimi koşullarına ve işçi sınıfının daha iyi çalışma koşulları için verdiği mücadeleye dayanır. Bu mücadelenin merkezinde, özellikle uzun ve yıpratıcı çalışma saatlerine karşı “8 saatlik iş günü” talebi yer alıyordu. İngiliz sosyal reformcu Robert Owen gibi düşünürler, daha 1817’de 8 saatlik iş gününün hem işçilerin refahı hem de verimlilik için gerekli olduğunu savunmuştu.  

Bu talebin uluslararası bir eylem gününe dönüşmesi, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki işçi hareketlerinin etkisiyle şekillendi. 1 Mayıs 1886’da Chicago’da yüz binlerce işçi 8 saatlik iş günü talebiyle greve gitti ve gösteriler düzenledi. Bu olaylar ve sonrasındaki gelişmeler, uluslararası işçi hareketleri için bir dönüm noktası oldu. 1889’da Paris’te toplanan İkinci Enternasyonal (sosyalist ve işçi partilerinin uluslararası birliği), Amerikan İşçi Federasyonu’nun (AFL) önerisini benimseyerek, 1 Mayıs 1890’u 8 saatlik iş günü için uluslararası bir gösteri günü olarak belirledi.  

Bu çağrıya geniş katılım oldu. 1 Mayıs 1890’da ABD, Fransa, Avusturya-Macaristan, İtalya, İspanya, Belçika, İskandinav ülkeleri ve Hollanda dahil olmak üzere birçok ülkede işçiler sokaklara döküldü. Hollanda’da da Amsterdam, Rotterdam, Lahey gibi şehirlerde ve özellikle Frizya (Friesland) bölgesinde binlerce işçi gösterilere katıldı. Bu ilk gösteriler, Hollanda’nın da uluslararası işçi hareketinin bir parçası olduğunu gösteriyordu. Gösterilerin temel talepleri 8 saatlik iş günü, daha iyi çalışma koşulları ve barışın korunmasıydı. Bu etkinliklerde, sosyalist hareketin marşı haline gelen “Enternasyonal” marşının söylenmesi yaygın bir gelenekti.  

1891’deki İkinci Enternasyonal kongresinde, 1 Mayıs gösterilerinin yıllık bir gelenek haline getirilmesine karar verildi. Takip eden yıllarda işçi hareketlerinin gücü arttı ve birçok ülkede önemli sosyal reformlar gerçekleştirildi. Hollanda’da 8 saatlik iş günü yasası 1919’da kabul edildi. Bu, Hollanda’daki işçi hareketinin önemli bir başarısıydı. Ancak, bu ilk katılım ve başarılara rağmen, 1 Mayıs Hollanda’da hiçbir zaman diğer birçok Avrupa ülkesindeki gibi resmi bir tatil günü statüsüne ulaşmadı. Bu durum, Hollanda’nın tarihsel ve kültürel bağlamında özel nedenlere dayanmaktadır.  

Hollanda Farkı: Neden Resmi Tatil Değil?

Peki, Hollanda neden komşuları Belçika ve Almanya gibi 1 Mayıs’ı resmi tatil ilan etmedi? Bu durumun ardında birkaç temel neden yatmaktadır:

  1. Yoğun Bahar Takvimi ve Ulusal Öncelikler: Hollanda’da bahar ayları zaten resmi tatiller açısından oldukça yoğundur. Paskalya (genellikle Mart veya Nisan), Kral Günü (27 Nisan), Kurtuluş Günü (5 Mayıs), Göğe Yükseliş Günü (Paskalya’dan 40 gün sonra) ve Pentekost (Paskalya’dan 50 gün sonra) gibi tatiller sıkışık bir takvim oluşturur. Özellikle 1 Mayıs’ın, eskiden 30 Nisan’da kutlanan Kraliçe Günü’ne (Koninginnedag) ve 5 Mayıs’taki Kurtuluş Günü’ne olan yakınlığı, bu tarihe ek bir resmi tatil eklenmesini pratik veya gerekli kılmamış olabilir. Hollanda hükümetinin geçmişte 1 Mayıs’ı “tüm ülke için yeterince önemli” görmemesi , muhtemelen bu takvim yoğunluğu ve ulusal önceliklerle ilgilidir. Kral Günü (önceki adıyla Kraliçe Günü), Hollanda Kraliyet Ailesi etrafında şekillenen, ulusal birliği ve kimliği vurgulayan çok önemli bir kültürel olaydır. İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, ulusal birliği yeniden tesis etme ve monarşi ile barışma sürecinde, bu tür ulusal odaklı bir günün, uluslararası işçi hareketleriyle bağlantılı 1 Mayıs’tan daha fazla öncelik kazanmış olması muhtemeldir. Benzer şekilde, 5 Mayıs Kurtuluş Günü de Nazi işgalinden kurtuluşu anarak özgürlük temasını vurgulayan, derin ulusal anlam taşıyan bir gündür. Bu iki günün Hollanda kimliğindeki merkezi rolü, 1 Mayıs’ın geri planda kalmasında etkili olmuş olabilir.  
  2. “Polder Modeli” ve Uzlaşı Kültürü: Hollanda’nın toplumsal ve ekonomik yapısında “Polder Modeli” olarak adlandırılan bir uzlaşı kültürü önemli bir yer tutar. Bu model, işverenler, sendikalar ve bazen hükümet arasında sürekli diyalog, müzakere ve fikir birliğine varma çabasını ifade eder. Bu yaklaşım, tarihsel olarak Hollandalıların ortak sorunlara (örneğin su baskınlarına karşı mücadele) karşı birlikte çalışma zorunluluğundan kaynaklanmış olabilir. İşçi-işveren ilişkilerinde de bu uzlaşı arayışı, sorunların genellikle büyük çatışmalar veya kitlesel grevler yerine müzakere masasında çözülmesine yol açmıştır. Bu durum, işçi sınıfının mücadelesini sembolize eden 1 Mayıs gibi bir güne olan ihtiyacın, daha çatışmacı işçi ilişkileri tarihine sahip ülkelere kıyasla Hollanda’da daha az hissedilmesine neden olmuş olabilir. Ayrıca, Hollanda’nın 1874’teki Çocuk İşçiliği Yasası gibi erken sosyal reformları ve 1919’da 8 saatlik iş gününün kabulü gibi kazanımlar, toplumsal gerilimleri diğer ülkelere göre daha erken bir aşamada azaltmış ve 1 Mayıs’ın “mücadele günü” kimliğini zamanla zayıflatmış olabilir.  
  3. Tarihsel Hükümet Tutumu ve “Kazanımlar Elde Edildi” Algısı: Geçmişte Hollanda hükümetleri, 1 Mayıs’ı resmi tatil yapmak için yeterli bir neden görmemiş ve ekonomik kaygılarla iş yerlerinin açık kalmasını tercih etmiştir. Buna ek olarak, özellikle 8 saatlik iş günü gibi temel hedeflere ulaşıldıktan sonra, Hollanda’daki ana akım işçi hareketi içinde 1 Mayıs’ın bir mücadele günü olarak aciliyetinin azaldığı yönünde bir algı oluşmuştur. Hollanda sendika konfederasyonu NVV’nin (FNV’nin öncüllerinden biri) 1950’lerin sonunda hedeflerinin büyük ölçüde gerçekleştiğini ifade etmesi, bu durumu yansıtır. Bu “kazanımlar elde edildi” algısı, 1 Mayıs kutlamalarına olan ihtiyacın zamanla azalmasına katkıda bulunmuştur. İşçi Partisi’nin (PvdA) 1 Mayıs’ı resmi tatil yapma yönündeki girişimleri de başarısız olmuştur.  

Bu faktörler bir araya geldiğinde, Hollanda’nın neden 1 Mayıs’ı resmi tatil olarak benimsemediği daha net anlaşılmaktadır. Yoğun bahar takvimi pratik bir engel oluştururken, Kral Günü ve Kurtuluş Günü gibi ulusal günlere verilen kültürel ve siyasi öncelik, Polder Modeli’nin uzlaşı odaklı yapısı ve zamanla değişen toplumsal algılar, Hollanda’nın bu konuda komşularından farklı bir yol izlemesine neden olmuştur.

Ama Mücadele Bitmedi: 1 Mayıs Hollanda’da Bugün Nasıl Anılıyor?

1 Mayıs’ın Hollanda’da resmi bir tatil olmaması, bu günün tamamen unutulduğu veya önemini yitirdiği anlamına gelmez. Aksine, özellikle sendikalar ve bazı siyasi gruplar için 1 Mayıs, işçi haklarını savunmak, dayanışmayı göstermek ve güncel sorunlara dikkat çekmek için önemli bir platform olmaya devam etmektedir.

Bu konuda başı çeken kuruluş, Hollanda’nın en büyük işçi sendikaları konfederasyonu olan FNV’dir (Federatie Nederlandse Vakbeweging). FNV, her yıl 1 Mayıs’ta, genellikle Amsterdam merkezli olmak üzere çeşitli etkinlikler düzenler. Bu etkinlikler arasında yürüyüşler, mitingler, konuşmalar, konserler ve çeşitli kültürel aktiviteler yer alır. FNV, bu etkinliklerde sadece tarihsel kazanımları anmakla kalmaz, aynı zamanda günümüzün çalışma hayatındaki zorluklara da odaklanır: Adil ücretler, iş güvencesi, artan iş yükü, gelir eşitsizliği, pahalılık ve uluslararası işçi dayanışması gibi konular gündeme getirilir. FNV ayrıca, yılın en başarılı sendikal eylemini ödüllendirmek için Herman Bode Ödülü’nü de 1 Mayıs’ta verir.  

Sendikaların yanı sıra, özellikle İşçi Partisi (PvdA) ve Yeşil Sol (GroenLinks) gibi sol eğilimli siyasi partiler de 1 Mayıs etkinliklerine aktif olarak katılır veya destek verirler [ (tarihsel olarak SDAP/CPN), ]. Bu partiler için 1 Mayıs, kendi politikalarını ve işçi haklarına verdikleri önemi vurgulamak için bir fırsattır.  

1 Mayıs’ın resmi tatil olmamasının ilginç bir sonucu da, bazı çalışan grupları için bu günün yine de izinli sayılmasıdır. Bu durum, sendikaların Toplu İş Sözleşmeleri (CAO) aracılığıyla elde ettiği kazanımlar sayesinde mümkün olmaktadır. En bilinen örnek, temizlik sektöründe çalışan yaklaşık 150.000 işçinin, FNV’nin yürüttüğü başarılı müzakereler sonucunda 1 Mayıs’ta ücretli izinli sayılmasıdır. Geçmişte Amsterdam belediyesi çalışanları için de 1 Mayıs zorunlu bir tatil günüydü, ancak bu uygulama 2016’da kaldırıldı ve çalışanlara seçim hakkı tanındı. Bu örnekler, Hollanda’daki CAO sisteminin, ulusal yasal düzenlemeler olmasa bile, belirli sektörlerde çalışanlar için özel haklar (tatil günleri dahil) sağlamadaki gücünü göstermektedir.  

Ayrıca, Hollanda genelinde resmi tatil olmasa da, uluslararası finans piyasalarıyla olan bağlantılar nedeniyle bazı finansal kurumların (örneğin Amsterdam Borsası veya bankalararası ödeme sistemleri) 1 Mayıs’ta kapalı olabileceği veya sınırlı hizmet verebileceği unutulmamalıdır.  

FNV gibi sendikalar, 1 Mayıs’ın Hollanda’da da kutlama, anma ve uluslararası dayanışmayı gösterme amacıyla ulusal bir resmi tatil olması gerektiğini savunmaya devam etmektedir. Bu durum, 1 Mayıs’ın Hollanda’da resmi bir statüsü olmasa da, işçi hakları mücadelesi ve sosyal adalet arayışı için sembolik önemini koruduğunu göstermektedir. Gün, tarihsel köklerinden modern çalışma hayatının sorunlarına uzanan bir köprü işlevi görmeye devam etmektedir.  

Sınıra Bir Bakış: Komşularda Durum Ne?

Hollanda’nın 1 Mayıs’a yaklaşımının ne kadar kendine özgü olduğunu anlamak için komşu ülkelere bakmak yeterlidir. Hem Almanya’da hem de Belçika’da 1 Mayıs (Almanca: Tag der Arbeit, Fransızca: Fête du Travail) resmi ve genellikle ücretli bir kamu tatilidir.  

Almanya’da 1 Mayıs’ın resmi tatil olarak kabul edilmesi Weimar Cumhuriyeti dönemine kadar uzanır. Nazi Almanyası ve Doğu Almanya (DDR) dönemlerinde ise bu gün, rejimlerin propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Günümüzde Almanya’da 1 Mayıs, sendika gösterilerinin yanı sıra, özellikle güney bölgelerinde geleneksel “Mayıs Ağacı” (Maibaum) dikme gibi bahar şenlikleriyle de kutlanır. Ancak, özellikle Berlin gibi şehirlerde geçmişte 1 Mayıs gösterileri zaman zaman şiddetli çatışmalara da sahne olmuştur. Almanya’nın federal yapısı nedeniyle bazı tatil günlerinin eyaletlere göre farklılık gösterebildiğini de belirtmek gerekir.  

Belçika’da da 1 Mayıs, işçi hareketleri için önemli bir gündür ve 1947 yılından beri resmi tatil olarak kabul edilmektedir.  

Bu karşılaştırma, Hollanda’nın durumunun bir Avrupa istisnası olmadığını ancak yaygın uygulamadan farklılaştığını göstermektedir. Hollanda’nın 1 Mayıs’ı resmi tatil olarak benimsememesi, daha önce ele alınan tarihsel, kültürel ve sosyo-politik faktörlerin (yoğun takvim, Kral Günü’nün önceliği, Polder Modeli etkisi vb.) bir sonucudur. Bu durum, her ülkenin kendi ulusal önceliklerine, tarihsel deneyimlerine ve kültürel değerlerine göre resmi tatil takvimini nasıl şekillendirdiğinin bir örneğidir. Hollanda’nın tercihi, ulusal birlik ve uzlaşıyı vurgulayan günlere, uluslararası işçi hareketinin sembol gününden daha fazla ağırlık vermesi yönünde olmuştur.

Sonuç: Hollanda Usulü Bir Yaklaşım

Özetlemek gerekirse, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın Hollanda’da resmi bir tatil günü olmamasının temel nedenleri şunlardır:

  • Yoğun Bahar Takvimi: Paskalya, Kral Günü, Kurtuluş Günü gibi diğer önemli tatillerin yakınlığı.
  • Ulusal ve Kültürel Öncelikler: Kral Günü ve Kurtuluş Günü gibi ulusal kimlik ve birlik açısından daha önemli görülen günlerin varlığı.
  • Polder Modeli Etkisi: Uzlaşı ve müzakereye dayalı toplumsal yapının, kitlesel işçi gösterileri ve “mücadele günlerine” olan ihtiyacı azaltması.
  • Tarihsel Kararlar ve Algılar: Hükümetlerin geçmişteki tutumu ve zamanla işçi hareketi içinde temel hedeflere ulaşıldığı algısının yaygınlaşması.

Ancak bu durum, 1 Mayıs’ın Hollanda’da tamamen göz ardı edildiği anlamına gelmiyor. FNV gibi sendikalar ve ilgili siyasi partiler, bu günü işçi hakları, sosyal adalet ve uluslararası dayanışma için önemli bir anma ve eylem günü olarak yaşatmaya devam ediyor. Temizlik işçileri gibi bazı gruplar için CAO aracılığıyla elde edilen izin hakkı, Hollanda’daki müzakere sisteminin gücünü de gösteriyor.

Sonuç olarak, Hollanda’nın 1 Mayıs’a yaklaşımı, ülkenin kendine özgü tarihsel, kültürel ve sosyal dinamiklerinin bir yansımasıdır. Resmi bir tatil olmasa da, İşçi Bayramı’nın ruhu, modern çalışma hayatının zorluklarına karşı mücadele eden ve daha adil bir toplum arayışında olanlar için Hollanda’da da yaşamaya devam ediyor. İşte Hollanda’da 1 Mayıs’ın hikayesi bu – biraz tarih, biraz kültür ve bolca ‘polder’ ruhu!

Bunlar da ilgini çekebilir

© Rehberim.nl